
Recep Çalı
DÜNÜ, BUGÜNÜ BOŞ KAFAYLA DEĞERLENDİRMEK.
DÜNÜ, BUGÜNÜ BOŞ KAFAYLA DEĞERLENDİRMEK.
“Uzun süredir bizlerin anlamadığı bir durum var ki, siyasi arenada büyük oranda yanlış tahliller yapıyoruz” diye düşünüyordum. Biraz güncelden uzaklaşıp, kafayı boşaltayım, gereksiz bilgi kırıntılarını temizleyeyim diyerek boş vakitlerimde bilgisayar oyunlarına dadandım.
Kısa bir sürede, kafamda birçok ışık yandı. İçlerinden en belirgin ve aklıma yatan ise günümüzün sıradan insan için en iyi gün/zaman olduğuna dair kararım.
Nasıl mı?
Kimse üstüne alınmasın ve kimseyi küçümsediğimi düşünmesin. Sadece kendimce, tecrübelerime dayalı bir tespit yapıyorum.
Bu gün gelinen durum, sıradan (özel bir bilgi ve beceriye sahip olmayan) insanın en parlak zamanıdır. Yeteneksiz, bilgiye ihtiyacı duymayacak kadar tembel, düşünmeyen/düşüncesiz ve duygusuz bir topluluğun güzel günleridir. Bu sıradan insan hiç bir şeyin üzerinde durup, sebep ve sonuçları ile düşünmüyor. Halkın önemli bir kısmını temsil eden bu kesim sorgulamadan, yazgıcı bir anlayışın esiri gibi davranan kitlelere dönüşmüş durumda.
Kendisine bir ülkü edinmiş, bir yol çizmiş çok az insana rastlıyoruz. Bilgi, görgü ve yeteneklerini geliştirmiş gençlerimiz ise ya başka dünyalarda, kendini bilim, sanat ve toplumsal faaliyete adıyor ya da umutsuzlukların gölgesinde kahrolarak zaman tüketiyor.
Pek çok kişi hazıra konma, sel önünden kütük kapabilme gibi sığ davranış biçimlerini uyanıklık/akıllılık kabul etmiş. Ve geride kalanlar isterse açlık/yoksullukla boğuşsun umurunda olmuyor.
Düşünceli, umutlu, kendi dışındaki problemleri önemseyen birileri çıkıp iki ağaç dikse çoğunluk gülüyor ve hiçte anlamı olmayan; “Diktiğin ağaç büyüyünceye kadar yaşayacağını mı sanıyorsun.” Gibi bir sorgulamada bulunuyor.
Her şey çok kötü mü?
Asla!
Unutmayalım, bizler sorunları, karalar bağlamak için değil, çözüm üretmek için irdeliyoruz. Öte yanda iyilik isteyenler olarak, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendimize dert edinmeye devam ediyoruz.
İnsanlarımızın pek çoğu yarın sabah çekip gidecekleri bir otel odasındaymış gibi yaşasa da hiç azımsanmayacak kadar kalabalık olan bizler, bilimin aydınlığında, sosyal ilişkileri hırpalamadan analitik düşüncenin ışığı ile kendi dışındaki problemleri dert edinenlerle bir ve beraber olarak insanlarımızın geleceğini aydınlatma mücadelesini sürdüreceğiz. Recep Çalı (İnşaat Mühendisi)
Okunma Sayısı : 1037
