Recep Çalı
YÖNETECEKSEN, TALEP EDECEKSİN
Biraz geçmişe bakmak, yaşanmışlıklardan sonuç çıkarabilmek için olduğu kadar geleceği planlamak içinde gereklidir. Bu defaki yazımda bu günkü yoğun gündemin içinde biraz olsun gençlerimize, kadınlarımıza ve yönetim olgusuna dair fikirlerimi paylaşmak istedim.
Birçoğumuzun bildiği gibi 68 kuşağı gençliği ülkemin özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinin ana çekirdeğini oluşturmuştur. Büyük bedeller ödenerek, bugünkü demokrasi ortamı yaratılmış, Atatürk ve arkadaşlarının ortaya koyduğu tam bağımsızlık hedefinin bütün beyinlerde yer bulması sağlanmıştır. Doğal olarak çağdaş dünyanın ihtiyaç duyduğu STK'lar ve meslek odaları 68 kuşağı ile hayat bulmuş ve demokrasi/özgürlük mücadelesinin bayrağını taşımışlardır.
Bu kuşağın mücadeleci gençleri bütün bu mücadeleler ışığında bulundukları tüm örgütlerde yönetici noktalara gelmeyi başardılar.
Buraya kadar her şey çok güzel.
Ancak, aradan geçen yıllar yeni gençler için çokta verimli olmadı. 68 Kuşağı ülkedeki geldikleri o noktaları/yönetim kademelerini hiç boşaltmadı ve boşaltmamak için her türlü siyasal oyunlar dahil oldu. Kimi zaman ahlaki olmayan dayanışmalar bile sergiledi. Önce 78, şimdi de 88 kuşağı idealleri uğruna mücadele ederken, abilerinden boşalacak yönetim makamlarını beklerken orta yaş gurubuna dahil oldular. Abilerin önemli bir bölümü ise siyasal ve küresel sermayenin gölgesinde yeşerdi. bir kısım ise yönetim erkinin sıcak koltuklarına sarıldılar. İdeallerini günün koşulları içinde değil, koltuk sıcaklığında körü körüne savundular ve savunuyorlar.
Bu kısa durum tespitinden sonra ben derim ki; Gençler, durmayacaksınız artık, yönetim kademelerine tırmanın ve talep eden olun, artık idealleriniz için yönetin.
Siz istemezseniz kimse size gel yönet demeyecek.
Haydi, artık seçilme ve yönetme hakkınızı kullanmaya.
Kurtuluşumuz gençlerin ve kadınlarımızın yönetim direksiyonuna geçmesi ile mümkündür. Recep Çalı-İnşaat Mühendisi
Okunma Sayısı : 1285
